3 Kasım 2008 Pazartesi

BİR SENEDEN BİR SANİYEYE ZAMANIN KIYMETİ

İnsanlar arasındaki tek fark, sahip oldukları zaman değildir. Çünkü herkesin 24 saati vardır. Fark, bu zamanın nasıl kullanıldığındadır. Zaman, biriktirilemez, geri döndürülemez ve ödünç alınıp verilemez. Her ne kadar zaman soyut bir kavram olsa da, hayat akışımızda yaptıklarımız tarafından ölçülebilir; fakat her zaman etkili değerlendirip en iyi faydayı sağlayamadığımız bir nimettir.

“Farz edin ki, her sabah hesabınıza 86.400 YTL karşılıksız kredi veren bir bankanız var ama bir günden diğerine hiç bakiye devretmiyor. Tutarı ne olursa olsun, kullanmadığınız bakiye miktarı her akşam iptal ediliyor. Böyle bir durumda ne yapardınız? Tabi ki son kuruşuna kadar çekerdiniz.

Aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı ZAMAN. Her sabah, hesabınıza 86.400 saniye kredi veriyor. Her akşam ise iyi şeylere yatırım yapamadığınız kısmını silip, hesabınıza zarar kaydediyor. Hiç devretmiyor. Kredi miktarından bir kuruş fazla kullandırmıyor. Her gün size yeni bir hesap açıyor. Her akşam günün bakiyesini yakıyor. Eğer günlük depozitolarınızı kullanmadıysanız, bu zarar sizindir. Geriye dönüş yok. Yarından avans çekmek yok. Bugünü, bugünkü depozitonuzla yaşamalısınız. Ona yatırım yapın ki, size sağlık, mutluluk ve başarı olarak geri dönsün. Zaman akıp gidiyor, gününüzü iyi değerlendirin.

BİR SENE'nin kıymetini anlayabilmek için sınıfta kalan bir öğrenciye sorun.
BİR AY'ın kıymetini anlayabilmek için prematüre bir bebeği dünyaya getiren anneye sorun.
BİR HAFTA'nın kıymetini anlayabilmek için haftalık bir derginin editörüne sorun.
BİR DAKİKA'nın kıymetini anlayabilmek için treni henüz kaçırmış bir kişiye sorun.
BİR SANİYE'nin kıymetini anlayabilmek için bir kazayı kıl payı atlatmış bir kişiye sorun.

Sahip olduğunuz her anı değerlendirin. Daha fazla değer verin.“Şunu unutmayın ki zaman kimseyi beklemez. Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma, bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.” (Newsweek Dergisi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder