
********bir kadını ağlatırken çok dikkat edin ********
Musevilerin, tanrı ile insanın konuşmasını anlatan kitapları Talmud’dan alınmıştır ve şöyle biter: “...bir kadını ağlatırken çok dikkat edin,çünkü tanrı gözyaşlarını sayar!
Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı, öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı; ama göğsünden yaratıldı:eşit olsun diye... Kolun biraz altından korunsun diye... Kalp hizasında sevilsin diye...”
Kaburgalarından yaratıldık diye, kendini üstün görmeye bayılan beylere duyurulur. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gibi bu da tesadüf değilmiş,gördünüz mü?
Ne kadar güzel bir tarif bu;kalp hizasından sevilmek...Hani bizim toplumumuzda “Kocadır döver de sever de “ durumu vardır ya!... Aslında bu çok öncelerden zihinlere sokulan bir anlayıştır.Bir ana ya da baba çocuğunu döverken müdahale etseniz hemen cevap hazırdır;”Ben onun anası/babasıyım,döverim de severimde..”Hiç sanmıyorum.
Sevgiyi ifade şeklinin dayak olduğunu zanneden çocuk da büyür ve o da öğrendiği gibi sever eşini çocuklarını... Amerikalı NLP eğitmeni Wyatt Woodsmall,şizofreninin temelinde yatan nedenlerden birinin bu anlayış olduğunu söylemişti.Çocuk sopa yiyor,ardından ebeveyni ona “Senin iyiliğin için dövdüm,çünkü seni seviyorum “diyor.Çocuk da o masum aklıyla,bu garip çıkmazdan kurtulmak için farklı kimlikler yaratmaya başlıyormuş.
Hani bir laf vardır;”bir baba çocuğunu seviyorsa,onun annesini mutlu etmelidir!... diye...Kalp hizasından sevilen bir kadın kendini güvende hissedecektir.Bu güven duygusuyla,o da çocuğuna yansıtacaktır huzurunu...
Hz. Mevlana da Mesnevi’sinde değinmiş kadın-erkek ilişkisine. Kadını ateşe,erkeği suya benzetmiş.
“Gerçi zahiren su, ateşten üstündür;fakat bir kaba konunca ateş onu fıkır fıkır kaynatır.(1/2429)İkisinin arasında bir tencere,bir çömlek oldu mu ateş,o suyu yok eder hava haline getirir.(1/2430)
Aradaki bu çömlek nedir?Gönül elbet... Görünüşte erkek üstün gibi olsa da kadının ne denli önemli bir rol oynadığı belli edilmiş.Ve Mevlana ,kadına munis olmasını,erkeğe de akıllı,vicdanlı koruyucu olmasını hatırlatmış.Yani,kadını kalp hizasından sevmesini...
Güç kavgasından kurtulan kadın ve erkek,mutluluğa giden yolda birbirine can yoldaşı olabilmeyi de biliyor. Fiziksel ya da duygusal olarak ikisinin eşit olmasını elbette söyleyemeyiz. ; ama birbirlerini tamamlamaları gerekiyor. Önemli olan sevgide eşit olmak. Kadının da insan olduğunun bilinmesi , anlaşılması ...
Günümüzde nezaketsizliğin savunmasını da “ Eee eşitlik istemiyor muydunuz?” diye yapanlar var. Kadın kadınlığını, erkek erkekliğini idrak ettiğinde epey bir yol kat edeceğiz. Mesele iktidara kimin geçeceği değil; hayatı paylaşabilmeyi öğrenebilmekte ...
Yaşadığımız dünya düalitelerden oluşuyor. Siyah – beyaz, iyi – kötü , karanlık – aydınlık , kadın – erkek...
Yeni çağın insanı tüm bunları eritip BİR olmaya doğru yol alıyor. Uyanmaya başlayan ruhlar biliyorlar ki, aslında evrende bir ikilik yok. Biri diğerinin içinde. Biri olmadan öteki olamıyor. Sadece olma hali var aslında. Haliyle de biri diğerinden üstte ya da altta değil. Biz de sadece “özde bir insan” olmaya çabalıyoruz.
Hadi beyler, hayatınızın kadınına hissettirin, kalp hizasından sevdiğinizi ... Çünkü kadınların buna ihtiyacı var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder