6 Mayıs 2010 Perşembe

Türk Olmak Nasıl Bir Duygudur ?



Türk olmak;Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.
Kosova’da ve Bosna’da,Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
Türk olmak;
Kıbrıs’ta, Hocalı da, Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp, yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.
Türk olmak;faşist olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıktığınca.
Türk olmak;
demokrat ve çağdaş olmaktır, vatanına, yurduna, tarihine sahip çıkmadığınca.
Türk olmak;
lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır. kendini anlatamamaktır. Avrupa’da hor görülmektir.
Türk olmak;
ataların bir sürü asır önce Viyana’yı kuşattığı için hoş görülmemektir, sadece kuşatıp;
Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığı için.
Türk olmak;Selanik’te Pontus Anıtı’nın, Viyana’da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.
Türk olmak;zordur, çetindir ve eziyetlidir. Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir. Sayısız imparatorluk kurmak, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da…
Türk olmak;
Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta
kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.
Türk olmak;
Troya’dan bu yana, Sümer’den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır. Doğu Roma’yı da Batı Roma’yı da yıkıp, yeni Roma olan AB’ye girmeye çalışmaktır.
Türk olmak;
Mostar da köprüdür, Kerkük’te kaledir, İstanbul’da Kızkulesi’dir, Anadolu’da buğdaydır, Çukurova’da pamuktur, Ege’de tütün, Karadeniz’de fındık, Trakya’da ayçiçeğidir.
Türk olmak;
Çanakkale’de ölmektir. Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanenesine taşımaktır. Düşmanın ardından rahmet okumak,
kanlından helallik almaktır. Sabahları odana rahmet dolsun diye, camı açmaktır. Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
Türk olmak;
harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.
Türk olmak ;
askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. annenin ardından “bir oğlum daha olsun, onu da göndereceğim” demesidir. Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken “vatan sağ olsun” demesidir.
Türk olmak;
“Türk çayında radyasyon olmaz” yalanları ile, “gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz” dolanları ile yaşamaktır. Her hükümetin enkaz devraldığı, enkazı katlayarak bıraktığı ülkede olmaktır.
Türk olmak;
ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir. Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır. Göz hakkına, diş kirasına saygıdır Evindeki bir kap aşın yarısını tanrı misafirine vermektir. Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır.
Türk olmak;
milli maçta ağlamaktır. Ayhan Işık’a, Belgin Doruk’a aşık olmaktır. aşkını ölesiye sevmektir. Aşkı için ölmektir, Sevdiceğinin elini bir tez tutamadan, toprağa girmektir.
En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir.
Türk olmak;
Yunus’u bilmektir,
Aşık Veysel’i sevmektir. Mevlana’yı, Hacı Bektaş-ı Veli’yi ve Hoca Yesevî yi <<tek bir satırını okumasa da >>yüreğinde taşımaktır.
Türk olmak;
saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü’nde… Hayatın sana verdiklerine “nasip”, vermediklerine “kısmet” demektir. Her işin “hayırlısına” inanmaktır ve ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.
Türk olmak;
Asya’da batılı, Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir. Irk sözünü bilmeden yaşamak,
<< yaratılanı Yaratandan >> ötürü sevmektir. Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, yeri geldiğinde silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.
Türk olmak;
mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir. Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.
Türk olmak;
buhran zamanında Arjantin’de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sorumlusuna en ağır cezayı tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.
Türk olmak;
en zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her üzüntünün bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir. Zor iştir Türk olmak.
Türk olmak;
Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir.
Türk olmak;
medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmektir, dünyaya meydan
okuyabilmektir
Üçer beşer yetmez, alayınız gelsin hazırım demektir.

Türk olmak !

alıntı...



Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder