25 Ağustos 2010 Çarşamba

HEP GENÇ KALMAK


    Hep genç kalmak istiyoruz.
    Kim istemez ki.
    Kimimizde 20 yaşında, kimimizde 50 yaşında başlıyor: Saçlar beyazlıyor, yüzde kırışıklıklar çıkıyor. Vücudun esnekliği, çevikliği azalıyor; hareketler yavaşlıyor. Bazılarında kamburlaşma başlıyor. Vücut çabuk hastalanıyor ve hastalığı zor iyileşiyor. Küçük yaşların neşeli, sâde, mutlu, tasasız hâli büyüdükçe daha çok azalıyor. Çocukken bir köpeğe, bir balona, akan suya, uçan kuşa bakarken hissedilen o tatlılık, o saflık, o güzellik hissedilmez oluyor. Kaybettiğimiz birçok şeyi aramaya başlarız. Çocukluğumuzdaki o tasasız ve mutlu hâli özleriz. Çocuk sahibi olup kaybettiklerimizi onlarla beraber tekrar canlandırmak isteriz. Spor, bitkiler, ilaçlar ve hatta büyülerle gençliği, tazeliği geri getirmek isteriz.
    Yaşamınızdaki bir problemi çözmek istiyorsanız, o problemin asıl kaynağının ne olduğunu görmek zorundasınız. Asıl kaynak ortadan kalkmazsa o problemi hiçbir zaman çözemezsiniz. 





alıntı


Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder